Yapıların büyüklüklerinden bağımsız olarak
disiplinler arası koordinasyon eksikleri ve sonucunda ortaya çıkan revizyonlar
projelerin imalat süreçlerinde beklenmeyen zaman ve maliyet kayıplarının en
büyük nedenidir. BIM sisteminde disiplinlerin ortak olarak çalıştığı bir sanal
model bu koordinasyon eksiklerini en aza indirmeyi ve hatta ortadan kaldırmayı
amaçlamaktadır. Sanal model üzerinde yapılacak olan koordinasyon çalışmaları ilk
aşamada görsel olarak model üzerinden yapılabileceği gibi yazılımlar aracılığı
ile elektronik çakışma testleri ile de yapılmaktadır.
Görsel olarak yapılan koordinasyon
çalışmaları, yapının içinde dolaşmaya imkan sağlayan, yapının herhangi bir
bölümünden kesit alınabilen ve istenilen disiplinleri transparan yapmaya izin
veren yazılımlar sayesinde yapılabilmektedir. Bunlar dışında yazılımların
görsel olarak koordinasyon yapılmasına imkan sağlayan birçok özellikleri daha
vardır. Model üzerinden yapılan koordinasyon toplantıları artık masa üzerine
açılmış anlaşılması zor koordinasyon projeleri ile değil, model üzerinde
dolaşarak yapının sanal modeli üzerinden yapılmaktadır.
Görsel model üzerinden yapılan koordinasyon
çalışmaları sadece model belli bir seviyede tamamlandıktan sonra değil
modellemenin her aşamasında yapılabilmektedir. Herhangi bir disiplin ile ilgili
çalışan personel, çalışmasının her aşamasında kendisinden önce yapılan model
çalışmasına sahip olacağı için iki boyut çalışmada sahip olamayacağı bir
koordinasyon hakimiyetine sahip olacaktır. Örneğin başka departman tarafından
üretilen bir statik yapı modeli üzerinde çalışan mekanik departman, herhangi
bir kanal çizimi yaparken anlık olarak statik modeli göreceğinden kiriş içinden
geçen bir kanal çizmesi mümkün olmayacak, koordinasyon çözümü daha modelleme
safhasında çözülecektir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu her
departmanın, diğer departmanların en son modellerini kullanıyor olmasıdır.
Görsel olarak yapılan koordinasyon sadece
projede görev alan departmanlar arasında değil, aynı zamanda işveren veya yapı
sahipleri ile de ileri seviyede bir anlaşma imkanı sağlamaktadır. Sanal bir
model üzerinden üretilecek olan son ürününün paylaşılabilmesi, iki boyutlu
projeler yerine yapının içinde dolaşarak mutabakat sağlanması işveren ile yapım
firmaları arasında çok ileri seviyede bir koordinasyonun sağlanmasına sebep
olmaktadır. Bu koordinasyon seviyesi dolaylı olarak projede oluşabilecek
işveren kaynaklı revizyon taleplerinin azalmasına veya erken seviyede ortaya
çıkmasını sağlamaktadır.
Görsel olarak çok ileri seviyede koordinasyon
yapılmasına ek olarak BIM süreçlerinde kullanılan yazılımlar dijital olarak
model içindeki çakışmaları rapor olarak verebilir. Bu raporlar kullanılan
yazılımlara göre farklılık gösterseler de hepsi seçilmiş olan sistemler arasında
istenen tolerans seviyelerinde çakışma raporları verebilmektedir. Bu raporlar
çok farklı seviyelerde bilgiler içerebilir ve beraberlerinde çakışmaları
gösteren görsellerde içermektedirler.
BIM süreçlerinin koordinasyon hizmetleri dahilinde
planlanması ve yönetilmesi gereken önemli bir konu bu çakışma raporlarının
hangi sıklıkla alınacağı ve kimler tarafından yönetileceğidir. Çakışma
raporlarının incelenmesi ve raporlanan
her bir çakışma için ilgili personele revizyon iş emirlerinin verilmesi ve bunların
geri bildirimlerinin değerlendirilmesi önem taşımaktadır. Çakışmaların takip
edilmesi için kullanılabilecek yazılımlar mevcut olmak ile birlikte, bunların
verimli olarak kullanılması için gerekli deneyime sahip personelin görev alması
gerekmektedir.
Yapının dizayn ve yapım süreçlerinde çeşitli
nedenler ile ortaya çıkacak revizyon talepleri de benzer olarak kurulacak sistem
dahilinde değerlendirilmelidir. Revizyon taleplerinin uygulanabilirlikleri
model üzerinden hızlı ve doğru olarak koordine edilip raporlanabilir.
Revizyonların belli bir kontrol sistemi dahilinde modele eklenmesi, takip
edilmesi ve modelin sürekli olarak koordinasyonu yapılmış güncel model olarak
kullanılmasına özen gösterilmelidir.
Koordinasyon, BIM süreçlerinde modelleme
aşamasında disiplinler arasında sıfır çakışma olacak şekilde bir modelin
oluşturulmasını hedeflemektedir. Sıfır çakışma seviyesine gelinmesi sadece
modelleme yapan personel arasındaki koordinasyon ile sağlansa bile yapının imal
edilmesi sürecinde modelin sürekli canlı tutulması gerekmektedir. Yapım
aşamasında imalat tarafından modele doğru bilgilerin gelmesi ve modelin bu
bilgiler dahilinde sürekli olarak güncel tutulması ve sıfır çakışmanın yapım
süreçlerinde de sağlanması gerekmektedir. Bu amaca hizmet etmesi açısından
sahada yapılacak imalatlar ile modelleme yapan departmanlar arasındaki bilgi
alışverişinin doğru olarak kurulmuş olması gerekmektedir.
BIM süreçleri dahilinde üretilen bir model
bütün bilgileri içerse dahi eğer disiplinlerin kendi içinde ve diğer
disiplinler ile koordinasyonu doğru olarak yapılmaz ise uygulama aşamasında BIM
sisteminin kullanılması mümkün olmayacaktır. Sanal bir model üzerinde yapılacak
gerek görsel ve gerekse dijital koordinasyon yapım aşamasında
karşılaşılabilecek çakışmaların çok erken süreçte önüne geçebilmektedir.
BIM sistemi dahilinde, Koordinasyon eksikleri
yapım süreçlerinin tahmin edilemeyen bir gideri olmaktan çıkmaktadır.